Hayatımızı Kolaylaştırmak İçin Pozitif Alanlar Yaratmak

 

İşe Kendinizden Başlayın

Pozitif olmak ya da pozitif kalabilmek kendi içinde kolay ama sizin açınızdan biraz zorlayıcı bir durum olabilir. Hiç kimse "hadi pozitif ol, pozitif düşün ya da pozitif kal" dendiğinde bunu rahatlıkla yapamaz. Çoğu zaman bu söylemlerin ardından "dalgamı geçiyorsun benimle" şeklinde geri dönüşler bile alınabilir.

Bu aşamada olayı dallandırıp budaklandırmadan ufak adımlarla başlamanız önemlidir. İşe kendinizden başlayın. Olayı kafanızda büyütmeden kendi içinize yönelin, sakinliğinizi ve metanetinizi koruyun. Bakış açınızı güncelleyin. Düşünceleriniz hayatınızı bambaşka bir boyuta taşıyabilir unutmayın. 

Pozitif Yaşama Adım Atmak

Tüm bu yazılanlar ışığında gelin birkaç maddeye beraber bakalım ve üzerinde biraz konuşalım;
  • Gözünüzü açar açmaz ne hissediyorsunuz? "Of yine geç kaldım!" "Bu saatte işe mi gidilir?" "Bu çocuk yine mi ağlıyor?" "5 dk daha uyusam..." gibi cümleler pek çoğumuz için oldukça tanıdık aslında. Gözümüzü açar açmaz hissedilen ilk duygu endişe! Bunu kendinize yapmayın. Hayat böyle geçmez. 
Her sabah stres, endişe, korku, kaygı ve bıkkınlık duygularına sarılmış bir şekilde güne başlıyorsunuz. Mutsuzluk hissediyor, etrafınıza da aynı mutsuzluk enerjisinden yayıyorsunuz. İlk adım olarak bunu değiştirmek gerekir. 
  • Bir diğer maddemiz ise güzellikleri fark edebilmek. Bu hayatta hiçbir şey size altın tepside sunulmayacak. Siz iyi olanı güzel olanı bulacak, fark edecek, algılayacak ve tabiri caizse krizi fırsata çevireceksiniz. 
Sizin hayatınıza sizden başka kimse sahip çıkamaz. Sürekli olumsuza odaklanmak, sürekli olumsuzu çağırmak ve sürekli hayıflanmak, hayatınızdan çok şey götürecektir. Silkelenin ve kendinize gelin. Etrafınızdaki güzellikleri görün. Sarılın hayata. Bir amaca bağlanın. Baktınız yine eskisi gibi olumsuz şeyler düşünüyor ya da hayıflanıyorsunuz, durun ve derin bir nefes alın, sakinleşin, farkına varın ve baştan alın.
  • Başınıza gelen her şeye bir kulp takmayın. İnsanız her şey bizler için.Yaşadığınız her olaydan bir ders çıkarın. Yine tabiri caizse "vardır bir hayır" deyin, geçin. 
Bundan yıllar önce beni işten çıkardıklarında sinirlerim bozulmuştu ve çok da ağlamıştım. Aynı zamanda eğitimim de devam ediyordu ama dondurmuştum bir dönem. Eğer işten çıkarmasalardı ben çalışmaya devam edecektim ve ikinci dönem okuluma gidemeyecektim. Belki de okulu yarıda bırakacaktım ve tamamen farklı bir alana yönelecektim. Ama okula devam ettim ve mezun oldum. Şimdi iyi ki çıkarmışlar diyorum. 

Başımıza gelen her kötü durumu felaket gibi algılarsak nefes alamayız yaşarken. "Bu benim başıma neden geldi, lanet olsun?" demek yerine, "Bu benim başıma geldi, şimdi ne yapabilirim?" diye sorun kendinize.
  • Geldik en sevdiğim maddeye. Bir şey isterken ya da dilerken cümlelerinizi olumlu kurun. Mesela; "Tanrım bana artık yokluk yaşatma, lütfen." cümlesi yerine, "Tanrım, bana yeni kazanç kapıları aç, yeni yollar göster, bereketimi arttır." dediğimiz zaman yokluk ve kıtlık enerjisini cümlelerimiz de ve düşüncelerimiz de barındırmamış oluyoruz. Ne söylediğimize ve dilediğimize dikkat etmek bu nokta da oldukça önemli. 
  • Ana odaklanın. Düne ya da yarına değil, şimdiye odaklanın. An da kalmak kurtarıcıdır, hafiftir. 
  • En önemli maddelerden biri; çevrenizden negatif insanları lütfen uzaklaştırın. Kimse bu hayatta sizden daha kıymetli değil. Size zarar verenleri, enerjinizi tüketenleri, sizi olumsuz etkileyenleri hayatınızdan çıkarın. Çıkacak durumda ya da pozisyonda değillerse de aranıza mesafe koyun. Emin olun çok rahat edeceksiniz. 

Yorumlar