Banu Hanım ( sitenin sahibi ) İstanbul ve onun karmaşasından nasıl kurtulduğunu, sade ve minimalist bir hayata nasıl geçiş yaptığını, neleri arkasında bıraktığını ve bu sürecin nasıl işlediğini itinayla anlatmış sayfasında. Son zamanlarda yaşadığım benzer durumlar beni adeta daha da yakınlaştırdı bu bloğa.
Sade ve minimalist bir hayata geçişin yaşadığımız İstanbul koşullarında pek de mümkün olamayacağını, aslına bakılırsa zor olduğunu uzun zamandır kendi kendime düşünüp dururken ve hatta içimde koskoca bir çekip gitme arzusuyla yanıp tutuşurken, okuduklarımdan sonra zannedildiği kadar zor olmadığını farkettim.
Konuyla ilgili yapmış olduğum geniş çaplı araştırmalar sonucunda, bu minimalist yaşam tarzını daha çok benimsedim ve hemen çalışmalara başladım.
İlk etapta yaptığım şey, yaşam alanımda uzunca bir zamandır, ki burada en az 5-6 yıllık bir zamandan bahsediyoruz, birikmiş olan not defterleri, bilimum kağıt, pek çok konuyla ilgili elimde tuttuğum fotokopiler ve yıllardır kapağını bile açmadığım kitaplardan vazgeçmek oldu, Hepsini acımadan çöpe attım ve kitaplarımı verilmek üzere bir kenara ayırdım. Bu benim için büyük bir adım oldu aslında. Hem kitaplığım hem ben derin bir nefes aldık bu hummalı çalışmanın ardından.
Yıllardır beraber geçirdiğimiz onca zamanın ardından işe yaramayan onca şeyden kurtulmuş olmanın dayanılmaz hafifliğini anlatamam :)
Artık daha sade ve daha işe yarar şeylerle dolu kitaplığımla, mutlu bir ilişkiye adım attık. Sırada kıyafetler var...
Her zaman söylerim; vazgeçmek en büyük özgürlüktür. Sizde yaşamınızı ve yaşam alanlarınızı sadeleştirmek adına kalkın ve harekete geçin. Fakat öncesinde www.sadehayatim.com adresine uğramayı ve fikir edinmeyi sakın unutmayın...
Yorumlar
Yorum Gönder