Vejetaryen Beslenmeye Adım Atmak

Vejetaryen beslenmeye adım atmak son yılların veganlık ile beraber tartışılan en popüler beslenme konuları arasında yer buluyor kendine. Özellikle iklim krizi ile ilişkilendirilen veganlık, bu doğrultuda atılması gereken adımların ne ölçüde önemli olduğunu gözler önüne seriyor. 

Öncelikle işin bilincinde olmak gerekiyor. Burada konu yaşam biçimi. Yani siz kedinizi, köpeğinizi severken neden koyun ya da dana eti veya tavuk ve balık eti ile beslendiğinizi kendinize açıklamalısınız. Ki onlar besin zincirine dahil edildikleri için daha zorlayıcı şartlarda yetiştirilip kesiliyor. 

Çoğu hormon ve antibiyotik takviyesi alıyor. Karanlık alanlarda bırakılıyorlar. Psikolojileri etkileniyor. Anneler ve yavru hayvanlar birbirlerinden ayrılıyorlar. Kesim alanlarında neredeyse pek çok hayvan zarar görüyor. Ve tüm bunlara ek olarak hayvancılık sektörü için parsel parsel arazi telef ediliyor. Yani hayvancılık ekolojik sisteme de zarar veriyor. 

İşin bu kısım dışında elbette fizyolojik sağlığımız da söz konusu. Haftanın neredeyse her günü yenen kırmızı et bizlere zarar veriyor. Özellikle işlenmiş etlerden kaçınmak gerekiyor. Salam, sosis gibi nitrit içeren gıdalar kanserojen etkiye sahip olduğu için hastalığa davetiye çıkarıyor. 

Vegan olmak belki zor bir süreç fakat vejetaryen olmak sandığınız kadar zor değil. Kendinizi çok zorlamadan, biraz daha akışına bırakarak bu süreci tamamlamanız mümkün. Yukarıda da dediğim gibi ilk madde işin bilincinde olmak. 

Hayvanların, dünyanın ve bizim zarar gördüğümüz bilincine varmak, biraz empati kurabilmek işi kolaylaştıracak yollardan biri. "Aman napalım gözümüz görmüyor nasılsa, kesilmiş alıyoruz" gibi cümleler durumu değiştirmez, sadece kaçış amaçlıdır. O an işinize geleni yapmak istemişsinizdir. Ya da uğraşmak istememişsinizdir. Ya da zaten alışılagelmiş düzeninizi bozmak istemiyorsunuzdur. Bu düşünce yanlış. Öncelikle bu dünyada sadece sizin yaşamadığınızı ve her canlının bir yaşam hakkı olduğunu kabul etmeniz gerekir. Onlar siz işkence yapın, kesip yiyin diye yaşamıyorlar. 

Son haftalarda içinde bulunduğumuz korona virüs mücadelesinde yarasa yiyen çinlilerin başımıza neler açtığına, evde izole bir şekilde yaşayarak tanık oluyoruz. Gerçekten gerekli mi? Yani bir hayvanı yemeden yaşamak mümkün değil mi? Bu zamana kadar tarım ürünlerinden yaşanan bir salgın ya da bireysel bir hastalık duyduk mu? Bizim sadece büyükbaş ve küçükbaş olarak tükettiğimiz gıdalara, uzak doğuda yarasalar, fareler, köpekler ve daha pek çok hayvan dahil ediliyor. Neden? Köpek festivalleri yapılıyor mesela. Ve nedense bir domates festivali kadar sözü edilmiyor.

Danimarka Faroe Adaları'nda 300 yıldır devam eden bir balina festivali var. Tekneler, yılın belli bir zamanında balinaları ürkütüp karaya doğru kaçmalarını sağlıyor, karada bekleyen zıpkınlı "halk" ise gelen balinaları öldürüyor. Üstelik bunu yaparken de pek bir keyifleniyorlar. Tabii buna festival demek yanlış ve haksızlık olur, tam bir katliam desek yeridir. 

İşte empati kurmak burada önem kazanıyor. İnsanların canı çok kıymetli de hayvanların ki değil mi? Hele bir de zevk için öldürülmeleri... İnsanın aklı almıyor gerçekten. 

Vejetaryen beslenmeyi tercih etmek adına aşağıdaki maddeleri rahatlıkla deneyebilirsiniz...
  • Haftanın birkaç günü kendinizi deneyin. Tamamen vejetaryen beslenin. Daha sonra bu süreyi uzatabilirsiniz. 
  • Alışverişinizi buna göre yapın. Et ve et ürünlerini almayın, süt ve süt ürünlerini ise kısıtlayın. 
  • Alternatifler geliştirin. İnek sütü yerine badem sütü, köfte yerine sebzeli köfte deneyebilirsiniz mesela.
  • Sosyal medya da bir sürü vegan / vejetaryen tarif var. Deneyin
  • Korkmayın. Et dışında da yenebilecek bir sürü şey var. Ve doğru tariflerle hepsini lezzetli hale getirmeniz mümkün. Lezzetli olmayacak tabusunu yıkın. 
  • Bugünler bittiğinde dışarıda yemek yemek istediğiniz zaman, önceden gitmek istediğiniz yeri araştırarak ve menüyü incelemiş olarak gidin. 
  • Kendinize psikolojik baskı kurmayın. Zamana bırakın. Deneyerek yeni alternatifler bulacaksınızdır. 
  • Sebzeleri, baklagilleri ve tahıl grubunu araştırın. Besin değerlerini inceleyin. Vitaminsiz, güçsüz, kuvvetsiz kalırım diye düşünmeyin. 
Bu arada vejetaryenlik dendiğinde alt başlıklar da yok değil. 
  • Lakto-ovo vejetaryen
  • Pesketaryen
  • Ovo vejetaryen
  • Lakto Vejetaryen 
olmak üzere 4 farklı sınıf bulunuyor. Bunları da yarınki yazımızda sizlerle paylaşalım.   

Sevgiler..
xx


Yorumlar