İzolasyon Sürecinin İklim Değişikliğine Katkısı

Yeni Yaşam Alanları

İklim değişikliği son zamanların en önemli konularından biri. Dünya üzerinde nasıl yaşadığımız, neleri doğru neleri yanlış yaptığımız bu durumu ciddi derecede etkiliyor. İzolasyon sürecinin iklim değişikliğine katkısı ise küçümsenmemesi gereken bir oranda.

Neredeyse 30-35 gündür korona virüs sebebi ile evdeyiz. Tüm dünya, bireysel ya da resmi izolasyon için evlerimizde yaşamaya başladık. Elbette dışarıda olmak zorunda olanlar da yok değil. Azımsanamayacak kadar insan, çalışmak zorunda oldukları ve evden iş yürütemedikleri için dışarıdalar.

Bu süreç hayatımızda pek çok değişikliğe sebep oldu. Düzenimiz, alışkanlıklarımız, kurallarımız, bakış açımız ve daha bir sürü şey değişti. Bu değişikliğe istemden de olsa iklim değişikliği de eklendi. Yıllardır çabalanan, uğraşılan ve anlatılanlar, karantina sürecinde gerçekleşmiş oldu.

İlk olarak hepimiz evlerimize çekildik. Doğa kendi başına kaldı. Pek çoğumuz televizyonlarda hayvanların sokaklarda olduğunu gördü. Denizler temizlendi, yunuslar açık denizlerden daha sığ alanlara geldiler. Hayvanlara yaşam alanı tanınmış oldu.

Ulaşım durma noktasına geldi. Gün içerisinde sayısız uçuş yapan hava yolları sınırlı uçuşlarla devam ettiler. Sokağa çıkma yasakları trafiği bitirdi, ulaşım minimuma düştü. Sera gazı emisyonu azaldı, hava kirliliği en aza indi. Aldığımız nefes daha kaliteli hale geldi.

Endüstriyel üretimde ciddi derecede azalma meydana geldi. Pek çok fabrika kapandı, üretim durdu, uluslararası gemi nakliyeleri minimum seviyeye ulaştı.

Yeni Başlangıçlar

Artık insanlar kendi ürünlerini evde yapmaya başladılar. Yiyecekler ve diğer tüketim maddeleri hazır alınacağına evde yapıldı. Gerekmedikçe sokağa çıkılmadı. Temiz olmayı öğrendi herkes.

İşte tüm bu süreç, yıllardır anlatılmaya çalışılan çevre, hava ve deniz kirliliğinin önüne geçti.

Yarın her şey bittiğinde, tekrar sokaklara çıkıldığında hayat kaldığı yerden devam edecek. Denizler yine kirlenecek, çöpler yine yerlerde olacak, uçuşlar artacak, trafik yine kilit hale gelecek. Çünkü alışkanlıklarımızı bilinçlenmeden değiştirmemiz mümkün değil. "Mecburen" yapılan her şey, yarın eski halini alacak ve biz havası, denizi, çevresi kirli olan dünyada yaşam mücadelesi vermeye devam edeceğiz.

Elimizden geldiğince bu konu ile ilgili çevremizi bilgilendirmemiz, iklim değişikliğinin sebeplerinden bahsetmemiz, bu değişikliğe bizim yaptıklarımızın ya da yapmadıklarımızın neden olduğunu anlatmamız gerekir.

"Bana ne" diyerek arkamızı dönüp gittiğimiz zaman, yarın yaşanacak bir dünya bulmakta zorlanabiliriz.

Sevgiler..
xx