Merhaba Eylül

Ve yine bir sonbahar geldi çattı. Bu yıl o kadar hızlı geçti ki benim için hiçbir şey anlamadım desem yeridir. Daha dün gibi yeni yıla girişimiz ve daha dün gibi yazın gelişi. Her güzel şey gibi bir yaz daha bitti ve geçtiğimiz pazar günü Eylül ayına merhaba dedik.


Hüzün derler sonbahar mevsimi için ama bana göre pek de öyle değil. Biraz üşüdüğünde üzerine bir hırka almanın ya da kendine akşam sessizliğinde sıcacık bir kahve yapmanın ve onu balkonunda yudumlamanın verdiği mutluluğu hiçbir yaz aktivitesi vermiyor bana. Elbette deniz kum güneş üçlemesi, sıcak yaz geceleri, dondurmalar, birbirinden eşsiz yaz meyveleri ya da güneşin geç batışları çok güzel, ama dedim ya o mutluluk yaz mevsiminde yok benim için.

Bugün 2 Eylül 2019 Pazartesi. Yani ben bu yazıyı yazdığımda öyleydi ama muhtemelen yazımı gece yarısı paylaşacağım için 3 Eylül'e geçmiş olacağız. Pazartesi günü günlük rutinlerime devam ettim ve ne yalan söyleyeyim gene canım sıkıldı. Derlerki, eğer bir şeylere başlamak istiyorsanız salı günlerini tercih edin. Pazartesi günleri kalıcılık yakalamak adına pek sağlam bir gün değil. O yüzden ben Eylül'ü salı günü kucaklayacağım. Tüm başlangıçlarımı salı günü yapacağım. Başlamak istediğim ne varsa, aklımdan, içimden, kalbimden, zihnimden, hücrelerimden ve daha aklıma gelmeyen pek çok yerden geçen ne varsa hepsini bu salıya sakladım. Eğer bu yazıyı 3 Eylül 2019 Salı günü okuyorsanız ve saat gece yarısı 12'yi bulmamışsa sende dene. Zihninde canlanan ve içinde niyet ettiğin ne varsa başla hepsine. Bugün milad olsun ikimiz için de. Yeme alışkanlıklarını, insanlara karşı tutumlarını, düşüncelerini değiştir. Veya spora başla ya da uzun zamandır planladığın ama hayata geçiremediğin şeyleri hayata geçirmeye başla.

Eylül güzeldir... Sakinlik verir insana, bir dinginlik gelir sebepsiz yere. Peşini bırakma!

Yorumlar